“ Çocuk Eğitiminde Duygu Koçluğu ve Duyguları Konuşmak”
Duygu koçluğunun ne olduğunu, günümüzde neden daha gerekli olduğunu, çocuğun öfke
probleminin çözümüne katkısı, ebeveynlerine düşen görevlerin ne olduğu üzerine içerikler
işlenmiştir.
Yeni toplumsal düzende çocukla ebeveyn arasında vakit geçirme süreci azalmıştır. Bu
duruma teknolojinin gelişmesine etkilidir. Uzaklaşmaya yol açmıştır. Çocuklara ikame kişisel
tayin edilmeye başlanmıştır. Çocuğun bu durumda yaşadığı duygu “korkudur”. Korkunun
üzerine kullanacağı 2.’cil duygu ise “öfkedir”. Korktuğu zaman her insanın güce ihtiyacı
vardır. Korkuyu regüle eden bir ebeveyn yoktur. Tehlikeye karşı güçlü olmak zorundadır.
Korku yerinde durur onu baskılayan öfke ortaya çıkar. Çocuk öfkesini oyuncaklarını kırarak,
sanal ortamda savaş oyunları oynayarak yansıtacaktır.
Duygusal etkileşim miktarı çocuğun duygu dünyasının farkındalığıdır. Kişinin duygularının
farkında olması ve bununla ne yaptığı önemlidir. Ayrıca diğerinin ne hissettiği ve nasıl onu
rahatlatacağını bilmesi de önemlidir. Ona dokunmak, ihtiyacı olan bir şeyi yapmak işe
yarayacaktır. Çocuğun ne hissettiğini anlarsam altındaki durum ve duyguya inebiliriz.
Ebeveynin çocuk yetiştirirken belli hedefleri olmalıdır. Duygu koçu ebeveynle büyüyen
çocuk duygularını dengeler kızdığı zaman kolay sakinleşebilir.
Boşanmış ebeveynlerde çocuk genelde anne ile kalır. Kayıp bir baba vardır. Babayla
kurulacak duygusal bağ çocuğun duygusal iyilik halinde büyük rol oynar. Duygu koçluğunun
faydası ise boşanmış ailelerde çocuğa koruyucu bir etki yaratır. Duygularını tanıyan ve ifade
edebilen çocuk çok daha az öfke ve saldırganlık gösterir.
Ebeveyn bağlanma şekilleri de önemlidir. Güvenli bağ olması çocuğun duygularını
anlayan, çocuğa duygularını tanıyabilmesi için ortam yaratmış ailedir. Bazı güvensiz
bağlanma stilindeki aile ise duyguları sebebiyle çocuğa kızar, çocuğu eleştirirler. Oysa
çocuğun duyguları ile empati kurmalı, ona rehberlik etmelidirler. Çocuğa korktuğu şeyin
resmini çizdirebilirler. Ayrıca çocuk dış dünyasında duyguları önemsenmeyince şemalarında
onları bastırmaya, yok saymaya çalışır. Güvensiz kaçıngan bağlanan ebeveynde düşük
duygulanım vardır.
Sinir sistemimiz bizi farklı iki sistemde yönetir: Sempatik, parasempatik sistem. Sempatik
sistem hayatın koruyucu duygularını çıkarır. Parasempatik sistem ise anlam ve haz
Gönderen : Ezgi Aktaş
sağlayarak, bağlanma ve beslenme güdüler. Tehlike anında Sempatik sistem devreye gider
dengeye geçmek içinse parasempatik sistem. Çocuklarda da parasempatik sistemi güçlü
çocuklar stresten sonra hızla toplanır. Dikkatlerini daha kolay odaklarlar. Çatışma durumunda
olumsuz tepkileri kontrol ederler. Bu sebeple oyun terapisinde beslenme ve bağ kurma
etkinliği çok denenmektir. Dokunma ve temas önemlidir.
Duyguların ifadesinde deneysel oyunlar oldukça faydalıdır; beslenme, koruma, mücadeleye
içerir. Resimler de ise şekilsiz şeyler duygu ifade eder, şekil verdiğimizde ise duygu
şekillenir.
Sinir sisteminin regülasyonunda pandulasyon önemlidir. İki duygu arasında salınım yapmak
anlamına gelir. Korku güven duygusuna ihtiyaç duyar, onu güvenle regüle etmek gerek.
Kızgınlık ise sakinleştirmeyi gerektirir. Hüzün bir parça ferahlık ister. Karşı duygu iyi
belirlenmelidir.
Nöroimajinatif Gelştalten sol elle resim çizilerek yapılan çalışmadır. Sağ beyin harekete
geçirilir. Temel de duyguları kullanırız. Aile sistemlerini çizdiririz.
Deneyimsel oyun terapisinde onaylama cümlelerini duyguları tanımlayarak kurmamız
gerekir.
Gönderen: Ezgi Aktaş

